|
|
|
BİZLER KİMİZ?
Osmanlı Devleti, Yükselme Döneminde Avrupa’da fetihler yaparken bu toprakları elinde uzun süre tutabilmek için Anadoludan gelen Türklerden konya karaman civarından inancı sağlam, ahlakı düzgün, İslam dininin güzelliğini ve Osmanlı Devletinin adaletini Avrupa’ya tanıtacak yüzlerce binlerce aileyi özenle seçerek buralara yerleştirmişti.
Osmanlı İmparatorluğunun Dağılma Döneminde kaybettiği topraklardan Balkanlardan (VODİNA karacaova) diğer yörelerden bölgelerden binlerce insan Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmıştı.
Bizler muhaciriz. Muhacir nesli olmaktan da gurur duyuyoruz.
Çünkü;
Bizler sürgün değiliz, mahkum değiliz, geldiğimiz topraklardan arsızlık, hırsızlık yüzünden kovulmuş, aşağılanmış insanlar değiliz.
Bizler muhaciriz.
Osmanlı Devleti tarafından özenle seçilmiş, devletimizin ve milletimizin itibarını, şan ve şerefini yüzyıllarca Balkanlarda ve Avrupa’da gururla ve onurla temsil ettikten sonra, görevini hakkıyla yerine getirmiş olmanın mutluluğuyla yurdumuza dönmüş insanlarız.
Bizler muhaciriz.
Asırlarca alın terimizle, göz nurumuzla, avuçlarımızla yoğurduğumuz topraklarımızı, bağ ve bahçelerimizi, sırtımızda taşıdığımız taşlarla, ağaçlarla inşa ettiğimiz evlerimizi, ocağımızı terk edebilmiş insanlarız.
Bizler muhaciriz.
Geldiğimiz topraklarda hazır çiftliklere, kurulu evlere, ürün vermeye hazır tarlalara yerleştirilmedik. Her şeye en baştan başladık: Hayvanların otladığı meraları tarlaya çevirdik, çamur ve tahtalarla oturacak evlerimizi kendimiz yaptık, yiyeceğimizden, giyeceğimizden fedakarlık yaparak hayvanlarımızı satın aldık. Bizler tüm maddi varlığımızı kaybettikten sonra kendi hayatımızı yeniden kurmuş insanlarız.
Bizler muhaciriz.
Anadolu’da yaşayan insanlar, burada güven ve huzur içinde yaşarken biz Avrupa’da düşmanla sınır sınıra yaşadık. Türkleri Avrupa’dan atmak isteyen Haçlı ordularıyla ilk karşılaşan biz olduk. Anadolu’ya döndükten sonrada köyümüzden Çanakkale’ye şehitler göndermiş insanlarız.
Bizler muhaciriz.
Anadolu insanı yüzyıllardır aynı topraklarda yaşamanın avantajıyla asırlar öncesindeki soyunu bilebilirken, biz yüz yıl öncesini bilemez olmuş, aslımızın, soyumuzun izini kaybetmiş insanlarız.
Bu durumdan şikayetçi miyiz? Ezilmiş, hırpalanmış olduğumuz için kendimize ayrıcalık mı istiyoruz? Zararımızın karşılanmasını mı bekliyoruz? Merhamet mi umuyoruz?
HAYIR!
Ne şikayetçiyiz, ne merhamet istiyoruz, ne de tazminat bekliyoruz!
Biz muhaciriz.
Biz muhacir nesliyiz.
Devletimiz, vatanımız, milletimiz için yaptığımız fedakarlıklardan, çektiğimiz sıkıntılardan üzüntü, pişmanlık duymuyoruz,
aksine gurur duyuyoruz.
Çünkü biz MUHACİRİZ! VE SEREMLİYİZ
Muhacir diye küçümsenenler,tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar,yani "Düşmanla sonuna kadar dövüşenler" çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendilerini FEDA edenler ve düşman karşısında KAÇMAK,çekilmek nedir bilmeyenlerdir.Muhacirler kaybedilmiş ülkelerimizin milli hatıralarıdır.17.01.1931 M.Kemal Atatürk
|
|
|
|
|
|
|
|
HABER VER
|
|
|
|
WEB SİTEMİZ YAPIM AŞAMASINDADIR. NOT BİLGİ RESİM VİDEO YOLUYACAKLARIN LÜTFEN HÜSEYİN KESKİN İLE İLETİŞİME GEÇMELERİ GEREKMEKTEDİR İLETİŞİM (arabeksruzgari@hotmail.com) |
|
Muhacir diye küçümsenenler,tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar,yani "Düşmanla sonuna kadar dövüşenler" çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendilerini FEDA edenler ve düşman karşısında KAÇMAK,çekilmek nedir bilmeyenlerdir.Muhacirler kaybedilmiş ülkelerimizin milli hatıralarıdır.17.01.1931 M.Kemal Atatürk |
|
|
|
|
|
|
|
|